Yaklaşık iki ay önce yürürlüğe giren yeni yönetmelik kapsamında, özel hastanelerin Türkiye Sağlıkta Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü (TÜSKA) tarafından akredite edilmesi zorunlu hale getirildi.
Bilindiği gibi 30 Ocak 2025 tarihli Resmî Gazete’ de yayımlanan yönetmelik değişikliği, özel hastaneler açısından önemli bir dönüm noktası niteliği taşıyordu.
Yeni düzenleme ile sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve hasta güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak amacıyla, özel hastaneler için TÜSKA Akreditasyonu zorunlu hale getirilmişti. Bu sayede, özellikle ruhsatsız şekilde sağlık turizmi yapan merdiven altı kuruluşların da önüne geçilmesi hedefleniyordu.
TÜSKA akreditasyonu artık zorunlu Yaklaşık iki ay önce yürürlüğe giren yeni yönetmelik kapsamında, özel hastanelerin Türkiye Sağlıkta Kalite ve akreditasyon Enstitüsü (TÜSKA) tarafından akredite edilmesi zorunlu hale getirildi. TÜSKA akreditasyonu; hasta güvenliği, hizmet kalitesi, klinik yönetim ve hasta deneyimi gibi pek çok alanda kapsamlı değerlendirmeleri içeriyor. Bu adım, sağlık hizmetlerinde kalite standartlarının yükseltilmesini ve uluslararası düzeyde rekabet gücünün artırılmasını hedefliyor. Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü Başkanı Dr. Fatih Seyran, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Sağlık turizmi sektörü 2025’te daha fazla dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve hasta odaklı hizmet anlayışıyla şekillenmeye devam edecek. Bu süreçte, yapay zekâ destekli sistemler, tele-tıp ve kişiselleştirilmiş tedavi gibi yeniliklerin yanı sıra, hasta güvenliğine yönelik daha sıkı düzenlemeleri bekliyoruz” dedi.
Dijitalleşme ve kişiselleştirilmiş hizmetler öne çıkıyor. 2025 yılında teknolojinin sağlık hizmetlerine entegrasyonunun daha da hız kazanacağını belirten Seyran, “Yapay zekâ destekli hasta takip sistemleri, tedavi süreçlerinin daha sağlıklı ve düzenli yönetilmesini sağlarken, özellikle sağlık turistlerinin uzaktan takibini kolaylaştırıyor. Tele-tıp uygulamaları sayesinde, hastalar seyahat öncesi ve sonrası süreçlerde hekimleriyle görüntülü görüşmeler yapabiliyor; bu da tedavi sürecinin sürekliliğini ve güvenliğini artırıyor. Ayrıca, her bireyin genetik yapısı ve sağlık geçmişine göre geliştirilen kişiselleştirilmiş tedavi seçenekleri, sağlık turizminde memnuniyeti yükselten önemli faktörler arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı.
Akreditasyonların hem sağlık turistlerinin bilinçli tercihler yapmasını kolaylaştırdığına, hem de Türkiye’nin sağlık turizmindeki saygınlığını artırdığına dikkat çeken Seyran, “Aslında uluslararası akreditasyon ve hasta güvenliği el ele ilerliyor. Özellikle AACI, JCI, ACHSI, TÜSKA gibi kuruluşlar sağlık kuruluşlarının dünya standartlarında hizmet sunabilmesini sağlıyor. Bu bağlamda zaten Ticaret Bakanlığı, sağlık turizmi hizmeti sunan özel hastanelere akreditasyon belgeleri için yüzde 60 oranında devlet desteği sağlıyor. Bu teşvik, hastanelerin uluslararası standartlara uygun hale gelmesini kolaylaştırarak Türkiye’nin küresel sağlık turizmi pazarındaki rekabet gücünü artırıyor” dedi. Uluslararası tanıtım için yeni hamle: “Türkiye Globalde” hareketi Uluslararası Sağlık Turizmi Enstitüsü’nden yapılan açıklamada ise 2025 yılı itibariyle Türkiye’nin sağlık turizmi potansiyelini küresel düzeyde daha görünür kılmak amacıyla “Türkiye Globalde” isimli kapsamlı bir tanıtım ve bilinçlendirme hareketi başlatıldığı duyuruldu. Enstitü tarafından yapılan bu girişim sayesinde “Türkiye’nin sağlıkta ulaştığı standartları dünya kamuoyuna etkin şekilde tanıtma, etik değerlere dayalı hizmet anlayışını yaygınlaştırma ve sektörün dijitalleşme yolculuğunu destekleyerek rekabet gücünü artırma” hedeflerine odaklanıldığı belirtildi. “Türkiye Globalde” hareketi kapsamında;
- Hedef ülkelerdeki konvansiyonel medya mecralarında görünürlüğün artırılması,
- Yerel sokak reklamlarının özendirilmesi,
- Uluslararası fuar ve organizasyonlarda aktif tanıtımların artırılması,
- Dijital platformlarda çok dilli kampanyalara destek verilmesi,
- Akredite sağlık kuruluşlarının görünürlüğünün artırılması,
- Etik dışı uygulamaların teşhir edilmesi ve sektörel bilinçlendirme faaliyetleri
öncelikli stratejiler arasında yer alacak.
Ayrıca, dijital sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve yapay zekâ destekli hasta takip sistemlerinin daha etkin kullanımı, Türkiye’nin çağdaş sağlık sunum modellerine geçişinde kritik rol oynayacak. Tele-tıp uygulamaları ile hasta takibi artık ülkeler arası sınırları ortadan kaldırırken, kişiselleştirilmiş tedavi planları ile her bireyin ihtiyaçlarına özel çözümler sunulabilecek.
Kaynak: Turizmnews