Sağlık Turizminde Türkiye’nin Güçlü ve Geliştirilmesi Gereken Yönleri

Demet ENSARİ ŞAYLI, demetsayli@hotmail.com

SATURK tarafından Türkiye’nin sağlık turizmindeki yeri üzerine hazırlanan raporda bulunan GZFT (Güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler) analizinde Türkiye’nin sağlık turizmindeki güçlü yönlerine ve zayıf yönleri ortaya konuluyor.

Buna göre THY gibi çok fazla uçuş noktasına sahip bir havayolunun olması, JCI akreditasyonu olan sağlık kuruluşu sıralamasında ikinci olması, sağlık kapsamın birçok termal kaynağa sahip olması ve kullanılabilir termal kaynak bakımından Avrupa’da ikinci sırada yer alması, sağlık turizmi bakımından gelişmiş diğer ülkelere kıyasla daha uygun fiyatlı olması, eğitimli personelinin fazla olması, iklim çeşitliliği ve turistik faaliyet bakımından zengin olması Türkiye’nin sağlık turizmi bakımından güçlü kılıyor.

Türkiye’nin zayıf yönleri ise fiyatlandırmada standardizasyonun olmaması, merdiven altı kuruluşların hizmet vermesinin denetlenmesi ve engellenmesi, sağlık turizminde yetersiz ve yanlış tanıtım çalışmaları, lojistik hizmetlerindeki yetersizlik ve koordinasyon eksikliği, bazı ülkelerin Türkiye hakkında olumsuz görüşleri, yurt dışı sigorta şirketleriyle yetersiz iletişim ve karışık mevzuat yer almaktadır.

Türkiye’nin fırsatları arasında gelişmiş ülkelerdeki uzun bekleme süreleri, yine bu ülkelerdeki artan yaş ortalaması, Türk kökenli kişilerin kendi kültürlerine yakın ülkelerden hizmet almayı tercih etmesi ve rekabet ettiği Güneydoğu Asya ülkelerindeki hijyen eksikliği sayılabilir.

Bununla birlikte Türkiye’nin sağlık turizminde karşılaştığı veya karşılaşma ihtimali olan birçok tehdit de bulunuyor. Farklı ülkelerden gelen hastaların getirdiği bulaşıcı hastalıklar, kontrolsüz uygulanan fiyat uygulamaları, yurt dışından gelen hastalara odaklanan kurumların yurt içindeki hastalara yeterli hizmeti sunmaması bu tehditlere örnek verilebilir.

Sağlık turizminde ana unsur hastanın çıkış yaptığı ülkeye göre sağlık hizmetleri alım maliyetinin düşürülmesi ve bireylerin hakkettikleri kalitede sağlık hizmetini beklemeden almalarının sağlanmasıdır. Her ne kadar sağlık turizmi kapsamında sağlık hizmetini sunan ülkelerin bir ekonomik değer üretmeleri söz konusu olsa dahi sonuçta en büyük çıkar hasta ihraç eden gelişmiş ülkeler lehinedir.

Sağlık turizminin gelişmesinde en büyük engeller sigorta poliçelerinden doğan hakların sınır ötesine taşınamaması, sağlık hizmet kalitesi sorunu, sağlık profesyonellerinin eğitim durumu, hasta kayıtlarının elektronik ortamda gerektiği gibi tutulmaması, malpraktis yasalarının ülkeler arası uygulama zorunluğudur. İlave diğer zorluklar ise vize problemleri, kültürel farklılıklar, iletişim dili sorunları, tedavi sonrası komplikasyonların yönetimi gibi başlıklardır. Sağlık turizminin bir ülkede ekonomik katma değer üretecek bir sektör haline gelebilmesi için bu engellerin kaldırılması yolunda çalışmalar yapılmalıdır.

Diğer Yazılar

Yazıyı Paylaş: