Son derece dinamik bir süreci kapsayan sağlık turizminin çeşitli açılardan sürekli olarak bir “yenilik” arayışı içinde olması beklenmektedir. Çünkü değişen dünyada yeniliğe açık, proaktif, hoşgörülü ve iş birliklerine önem veren örgüt yönetimlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yönetimler için daha çok değişim ve yenilikler konusunda risk alınması teşvik edilmektedir. Bunun yanında başarısızlıkların bir kayıp olarak değil, bir öğrenme fırsatı olarak değerlendirildiği görülmektedir. Değişimin ve rekabetin hızı ise örgütlerde inovasyonu kaçınılmaz kılmaktadır. Küreselleşmenin de etkisiyle fiziksel sınırların bir anlamının kalmadığı günümüzde; örgütler açısından yerel kaynakların ve hizmetlerin tüm dünyaya sunulabilme fırsatı ortaya çıkmıştır. “Sürekli gelişimi içeren yenilik” anlamındaki “inovasyon” yoluyla desteklenen rekabet avantajları sayesinde ise bu fırsatların gücünün daha da arttığı görülmektedir. Özellikle dijital dönüşüm, sağlık turizminde ülkeleri daha yenilikçi olmaya ve yeni teknolojileri daha fazla kullanmaya zorlarken, sağlık turistlerinin beklentilerinin de artmasına neden olabilmektedir. İnovasyon yoluyla daha yüksek etkinlik seviyeleri ve daha iyi rekabet performansı sunulabilmektedir. Özellikle dijital teknolojileri takip ve transfer etmenin zorlukları ise örgütlerin iç yapılarına ilişkin ayrı bir çalışma alanını oluşturmaktadır. Bu yönüyle sağlık turizminde inovatif yönetim yaklaşımı değer kazanmaktadır. İlk başlarda ne kadar çekici gelirse gelsin kendisini tekrarlayan hiçbir hizmet sunumunun ilerleyen dönemlerde aynı etkiyi sağlayabilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle sürekli olarak yeniliği isteyen örgütler için sürdürülebilir inovatif yönetimleri de bir ihtiyaç hâline gelmektedir.
Kaynak: “Sağlık Turizmi Uygulamaları” kitabı içinde, “Sağlık Turizminde İnovatif Yönetim” kitap bölümü.
Atıf: Seyran F. (2022). Sağlık turizminde inovatif yönetim. İ. Sağ, İ.Şimşir ve F. Seyran (Ed.), Sağlık Turizmi Uygulamaları içinde. Ankara; Nobel Akademik Yayıncılık. ISBN: 978-625-427-271-4