Sendikal hareketlerin başlangıcı 1200’lü yıllara kadar dayanmaktadır. Sendikal örgütlenmelerin yaygınlaşması ve kurumsallaşması ise Sanayi Devrimi’nden sonra 1800’lü yıllarda hızlanmıştır. 1894-1895 yıllarında İstanbul’da Tophane fabrikalarında gizli olarak kurulan Osmanlı Amele Cemiyeti de bilinen ilk işçi örgütüdür. Günümüzde mal veya hizmet üretiminde olan hemen her sektör için sendikal örgütlenmelerden bahsetmek mümkündür. Bu kapsamda insan kaynakları açısından özellikle son yıllarda önemli derecede yoğunluğun yaşandığı sağlık turizmi gibi bir sektör açısından da sendikal örgütlenmelerin tartışılmaya başlanabileceği öngörülmektedir. Türkiye’de 2022 yılı sonunda, işçiler için 7 farklı konfederasyona bağlı 20 farklı hizmet kolunda 105 sendika, bağımsız olarak ise 113 sendika; toplam 218 işçi sendikası faaliyet göstermektedir. Yaklaşık 16 milyon işçinin 2 milyon 280 bini, bu 218 sendikaya üyedir. İşçilerde sendikalaşma oranının yüzde 14 olduğu görülmektedir. Bunun yanında kamu görevlileri için 12 farklı konfederasyona bağlı 11 farklı hizmet kolunda 106 sendika, bağımsız olarak da 119 sendika; toplam 232 kamu görevlileri sendikası faaliyet göstermektedir. Yaklaşık 3 milyon 650 bin kamu görevlisinin, 2 milyon 750 bini sendikalara üye olabilmektedir. Bu durumda; 232 sendikaya toplam 2 milyon 150 bin kişi üyedir. Başka bir ifadeyle sendikalara üye olabilecek statüdeki memurların yüzde 72’si sendikalılaşma oranı kapsamındadır. Türkiye’de sağlık turizmi alanında halihazırda “Uluslararası Sağlık Turizmcileri İşverenler Sendikası” adında Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu’na bağlı, sağlık ve sosyal hizmet kolunda bir işveren sendikası bulunmaktadır. Ancak, sağlık turizmi sektöründe halen bir işçi sendikasından söz edebilmek mümkün değildir. Sonuç olarak; sağlık turizminin uluslararası paydaşlıkları ve insan kaynaklarının niteliği açısından sağlık sektörü içinde daha özel bir boyuta doğru evrildiği görülmektedir. Özellikle sağlık turizmi alanında insan kaynakları konusunun en önemli ve en değerli başlıklar arasında yer alacağı söylenebilir. Sağlık turizmi, hem emek yoğun üretim biçimi olarak hem de teknoloji kullanımının son yıllarda giderek artmasıyla daha karmaşık, daha yoğun ve daha zor bir sektör haline gelebilir. Malpraktis, kültür farklılığı, uzun seyahatler gibi çalışanlar açısından sektörde yaşanacak sorunların ve yoğunluğun artması da ayrı bir tartışma konusu olacaktır. Bu nedenle sendikal örgütlenme; iş güvencesi, çalışma şartları, insan kaynaklarının niteliği ve sürdürülebilirliği açısından sağlık turizmi açısından önümüzdeki süreçte oldukça önem taşıyacaktır.
Kaynak: III. Uluslararası Farklı Boyutlarıyla Sağlık Konferansı: Sağlık Turizminin Dünü, Bugünü ve Geleceği
Atıf: Seyran F. Sağlık turizmi sektöründe sendikal örgütlenme. III. Uluslararası Farklı Boyutlarıyla Sağlık Konferansı: Sağlık Turizminin Dünü, Bugünü ve Geleceği; Çanakkale (Çevrimiçi); 22-23 Aralık 2022 (Özet Metin Bildiri). E-ISBN: 978-625-6942-03-5