Dr. Fatih Seyran
Şifa bulmak için tedavi amacıyla başka ülkelere yapılan seyahatler uzun geçmişe dayanmaktadır. Hintlilerin ayurvedik yöntemi ile M.Ö. 5000’li yıllarda başlayan sağlık turizmi uygulamalarının, Mısır’da M.Ö. 3000’li yıllarda, Çin’de M.Ö. 1000’li yıllarda ve Anadolu’daki hamamlarda ise M.S. 1200’lü yıllarda yapılan seyahatler ile kayıtlara geçtiği bilinmektedir. Sağlık turizmi genel olarak medikal, yaşlı, engelli, spa-welness ve termal turizm kategorileri altında değerlendirilmektedir. Günümüzde ülkeler arasındaki ulaşım ve iletişim kolaylığının da etkisiyle sağlık turizmi hareketliliğinin giderek arttığı görülmektedir. Üstelik sağlık turizmi sunan sağlık tesislerinin akreditasyonu, girişimcilere sunulan teşvikler ve sağlık turistleri için ortaya çıkan cazip koşullar hem arzı hem de talebi daha da artırmaktadır. Bu sayede uluslararası sağlık kuruluşlarından sağlık hizmeti almak için her yıl on milyonun üzerinde sağlık turistinin yurt dışına seyahat ettiği ve bu sektörde neredeyse yarım trilyon dolar sağlık harcaması yapıldığı tahmin edilmektedir. Sağlık turizmi türlerinden biri olan termal turizm ise erimiş minerallerden oluşan suların dinlenme, zindeleşme ve tedavi maksadıyla kullanılmasıdır. Termal turizm tesislerinde termomineral su banyosu, soluma, içme, çamur banyosu gibi etkinliklerin yanı sıra fizik tedavi, iklim kürü, egzersiz, rehabilitasyon, diyet, psikoterapi gibi diğer tedavi desteklerinden oluşan uygulamalara da yer verilmektedir. Bu tesislerde romatizmal rahatsızlıklardan cilt hastalıklarına, kas ve eklem ağrılarından çeşitli kadın hastalıklarına, mide-barsak sistemi, böbrek, karaciğer ve safrakesesi rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalığa şifa bulunabilmektedir. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Türkiye’de de oldukça zengin termal kaynakların yer aldığı bilinmektedir. Jeotermal kaynakların yaygınlığı ve potansiyeli dikkate alındığında Türkiye’nin termal kaynak açısından Avrupa’da birinci, dünyada ise ilk yedi ülke arasında olduğu belirtilmektedir. Bu yönüyle Türkiye’nin dünyada yukarıya doğru yükselen bir eğilim sağlayarak, önemli derecede termal turizm geliri elde edebileceği öngörülmektedir. Termal turizm alanında diğer başarılı ülkelere bakıldığında ise Japonya’da özellikle onsen olarak bilinen volkanik termal tesislerin sağlık turistlerinin daha fazla dikkatini çektiği görülmektedir. Bu sayede örneğin sadece Beppu şehrini yılda yaklaşık 12 milyon termal turistin ziyaret ettiği, ülkede 1500 kaplıcada 100 milyon geceleme kapasiteli termal turizm yapılabildiği belirtilmektedir. Bu bağlamda, bu çalışmada Japonya’daki termal turizme olan yoğun sağlık turisti ilgisinin nedenleri ve sonuçları üzerine değerlendirmeler yapılmıştır. Ayrıca Japonya’daki termal turizme ilişkin iyi uygulama örneklerine de yer verilerek, bu alanda Türkiye’de ve diğer ülkelerde yapılabilecek benzer termal turizm çalışmaları için de önerilerde bulunulmuştur.
Kaynak: Seyran F. Termal turizmde bir başarı hikayesi: Japonya’daki jeotermal destinasyonların incelenmesi. I. Uluslararası Dünya Sağlık Turizmi Kongresi; Şanlıurfa (Çevrimiçi); 8-10 Aralık 2023 (Tam Metin Bildiri). ISBN: 978-1-955094-75-7